Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kirli hava, insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına sebep olmaktadır. Örneğin; kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbon monoksit (CO)'in ise, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürt dioksit (SO2)'in, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürt dioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir.
Sanayi, endüstri ve ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ile ormanların tahribi ve arazi değişmesi sonucu, atmosferdeki karbondioksit miktarının %5 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bunun ise küresel ısınmaya yol açabileceği öngörülmektedir.
1950’lerden beri hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerini gösteren kanıtlar vardır. 1980 sonları 1990’larda ise yeni epidemiyolojik çalışmalarla hava kirliliğinin sağlığa etkileri gösterilmiştir. Bu çalışmalar önce ABD ve Avrupa ülkelerinde yapılmış, daha sonra pek çok ülkede de benzer çalışmalar ile sağlığın olumsuz etkilendiği gözlenmiştir. Bu çalışmalarda ölümler, hastaneye başvurular gibi sağlık göstergeleri ile havadaki kirleticilerin konsantrasyonunun ilişkisi aranmış ve her ikisinin birlikte artış veya azalış gösterdiği belirlenmiştir. Hava kirliliğinin etkileri incelenirken dışarıdaki hava kirliliği ile içerideki hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde farklı etkiler içerdiği gözlemlenmiştir.
Şöyle ki;
Dışarıdaki Hava Kirliliği: Dışarıdaki hava kirliliği; burun gerisine akıntı, öksürük, hapşırık, sinüzit, nefes alma zorlukları, kronik öksürük, ses problemleri (özellikle kronik kısıklık ve larenjit) ve baş ağrısına sebep olur. Astımlı hastalar özellikle tehlikededir. Bu kirlilik ayrıca Asit Yağmuruda denilen, göllerde ve ırmaklarda yaşamı bitiren, ormanları mahveden, tohumları yok eden olaya da neden olabilir. Dışarıdaki hava kirliliği daha çok petrol, gazolin, kömür yakmakla oluşur. %50den fazlasını otomobil egzozları yapar. Otomobillerde kirliliği önleyici araçlara ve kurşunsuz benzine rağmen bu oran yine de geçerlidir. Kirlilik gittikçe artmaktadır. Çünkü her yıl ortalama 19 milyon yeni araç trafiğe çıkmaktadır. Otomobillerden yayılan ana duman bileşikleri ozon ve karbonmonoksittir.
1986 yılında 96dan fazla yerleşim bölgesi Amerikan Çevre Koruma Vakfının yaptığı ozon emniyet oranı ölçümlerinde tehlikeli bulunmuştur. 41 bölgede ise karbonmonoksit standardı aşılmıştı.
İçerdeki Hava Kirliliği: Amerikalıların çoğu vakitlerinin %80ini kapalı mekânlarda geçirir. Yaşlı ve çocuklarda bu süre artar. Gaz, petrol, kömür, odun sobaları, şömineler, asbest, daron, formaldehit, kurşun, tütün içerdeki havayı kirletici maddelerdir.
Sigara içmekle kanser riskinin arttığı, yıllar önce kanıtlanmıştır. Dahası, tütün kullanmak kan akımını bozar, kalp krizi riskini artırır. Ayrıca bronşit, zatürre, anfizem gibi hastalıklara da yol açar. Çocuklar ve pasif sigara içiciler ile akciğer kanseri, solunum yolları enfeksiyonları orta kulak iltihabı arasında ilişkiler tıbbi olarak ispatlanmıştır. Uçaklarda, topluma açık yerlerde, iş yerlerinde sigaranın yasaklanması için kanunlar önerilmiştir. Tüm bireylerin sigarasız ortamlarda yaşamalarında en büyük sorumluluk biz hekimlere düşüyor. Ayrıca insanların eğitmek için yurt çapında kampanyalar düzenlenmelidir.
Çevrenizdeki kimyasal maddeler ve atıklarla tat ve koku duyumlarımız zarar görebilir. Koku ve tat almada azalma iştahı keser, çiçek ve yiyecek kokularını duymamızı önler. Havayı süzmemizi ve toksinlerden arınmamızı önleyebilir.
Hava kirleticilerindeki günlük artışlar çeşitli akut sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Örneğin kirletici konsantrasyonunda artma astıma ataklarında artışa yol açmaktadır. Kirleticilere uzun süreli maruz kalım ile sağlıkta kronik etkiler ortaya çıkmaktadır. ABD ve Hollandada yapılan çalışmalarda hava kirliliği olan bölgelerde yaşayanların ömrünün, kirliliğin olmadığı bölgelerde yaşayanlara göre 1-2 yıl daha kısa olduğu belirlenmiştir. Yalnızca gelişmekte olan ülkelerde havada bulunan partiküler madde ve kükürt dioksit nedeniyle yılda 500,000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, atmosferde yüksek miktardaki zararlı maddelerin solunması sonucu ortaya çıkar. İnsanların sağlıklı ve rahat yaşayabilmesi için teneffüs edilen havanın mutlaka temiz olması gerekir. Havanın doğal yapısını bozan ve kirleten maddelerin başka bir deyişle kirli havanın solunması, özellikle akciğer dokularını tahrip edici ve öldürücü olabilmektedir. Solunum yolu ile hava içerisindeki parçacıklar ve duman, teneffüs esnasında yutulur ve akciğere kadar ulaşır. Solunum sisteminin derinliklerinde hastalıklara neden olur.
Tarih: 2016-03-02 01:57:03 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Sanayi, endüstri ve ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ile ormanların tahribi ve arazi değişmesi sonucu, atmosferdeki karbondioksit miktarının %5 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bunun ise küresel ısınmaya yol açabileceği öngörülmektedir.
Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri
1950’lerden beri hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerini gösteren kanıtlar vardır. 1980 sonları 1990’larda ise yeni epidemiyolojik çalışmalarla hava kirliliğinin sağlığa etkileri gösterilmiştir. Bu çalışmalar önce ABD ve Avrupa ülkelerinde yapılmış, daha sonra pek çok ülkede de benzer çalışmalar ile sağlığın olumsuz etkilendiği gözlenmiştir. Bu çalışmalarda ölümler, hastaneye başvurular gibi sağlık göstergeleri ile havadaki kirleticilerin konsantrasyonunun ilişkisi aranmış ve her ikisinin birlikte artış veya azalış gösterdiği belirlenmiştir. Hava kirliliğinin etkileri incelenirken dışarıdaki hava kirliliği ile içerideki hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde farklı etkiler içerdiği gözlemlenmiştir.
Şöyle ki;
Dışarıdaki Hava Kirliliği: Dışarıdaki hava kirliliği; burun gerisine akıntı, öksürük, hapşırık, sinüzit, nefes alma zorlukları, kronik öksürük, ses problemleri (özellikle kronik kısıklık ve larenjit) ve baş ağrısına sebep olur. Astımlı hastalar özellikle tehlikededir. Bu kirlilik ayrıca Asit Yağmuruda denilen, göllerde ve ırmaklarda yaşamı bitiren, ormanları mahveden, tohumları yok eden olaya da neden olabilir. Dışarıdaki hava kirliliği daha çok petrol, gazolin, kömür yakmakla oluşur. %50den fazlasını otomobil egzozları yapar. Otomobillerde kirliliği önleyici araçlara ve kurşunsuz benzine rağmen bu oran yine de geçerlidir. Kirlilik gittikçe artmaktadır. Çünkü her yıl ortalama 19 milyon yeni araç trafiğe çıkmaktadır. Otomobillerden yayılan ana duman bileşikleri ozon ve karbonmonoksittir.
1986 yılında 96dan fazla yerleşim bölgesi Amerikan Çevre Koruma Vakfının yaptığı ozon emniyet oranı ölçümlerinde tehlikeli bulunmuştur. 41 bölgede ise karbonmonoksit standardı aşılmıştı.
İçerdeki Hava Kirliliği: Amerikalıların çoğu vakitlerinin %80ini kapalı mekânlarda geçirir. Yaşlı ve çocuklarda bu süre artar. Gaz, petrol, kömür, odun sobaları, şömineler, asbest, daron, formaldehit, kurşun, tütün içerdeki havayı kirletici maddelerdir.
Sigara içmekle kanser riskinin arttığı, yıllar önce kanıtlanmıştır. Dahası, tütün kullanmak kan akımını bozar, kalp krizi riskini artırır. Ayrıca bronşit, zatürre, anfizem gibi hastalıklara da yol açar. Çocuklar ve pasif sigara içiciler ile akciğer kanseri, solunum yolları enfeksiyonları orta kulak iltihabı arasında ilişkiler tıbbi olarak ispatlanmıştır. Uçaklarda, topluma açık yerlerde, iş yerlerinde sigaranın yasaklanması için kanunlar önerilmiştir. Tüm bireylerin sigarasız ortamlarda yaşamalarında en büyük sorumluluk biz hekimlere düşüyor. Ayrıca insanların eğitmek için yurt çapında kampanyalar düzenlenmelidir.
Çevrenizdeki kimyasal maddeler ve atıklarla tat ve koku duyumlarımız zarar görebilir. Koku ve tat almada azalma iştahı keser, çiçek ve yiyecek kokularını duymamızı önler. Havayı süzmemizi ve toksinlerden arınmamızı önleyebilir.
Hava kirleticilerindeki günlük artışlar çeşitli akut sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Örneğin kirletici konsantrasyonunda artma astıma ataklarında artışa yol açmaktadır. Kirleticilere uzun süreli maruz kalım ile sağlıkta kronik etkiler ortaya çıkmaktadır. ABD ve Hollandada yapılan çalışmalarda hava kirliliği olan bölgelerde yaşayanların ömrünün, kirliliğin olmadığı bölgelerde yaşayanlara göre 1-2 yıl daha kısa olduğu belirlenmiştir. Yalnızca gelişmekte olan ülkelerde havada bulunan partiküler madde ve kükürt dioksit nedeniyle yılda 500,000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, atmosferde yüksek miktardaki zararlı maddelerin solunması sonucu ortaya çıkar. İnsanların sağlıklı ve rahat yaşayabilmesi için teneffüs edilen havanın mutlaka temiz olması gerekir. Havanın doğal yapısını bozan ve kirleten maddelerin başka bir deyişle kirli havanın solunması, özellikle akciğer dokularını tahrip edici ve öldürücü olabilmektedir. Solunum yolu ile hava içerisindeki parçacıklar ve duman, teneffüs esnasında yutulur ve akciğere kadar ulaşır. Solunum sisteminin derinliklerinde hastalıklara neden olur.
Tarih: 2016-03-02 01:57:03 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx